29 Kasım 2016 Salı

Türkiye Hakkında Düşünceler III

    Dünya üzerinde bulunduğumuz coğrafya kadar başka bir kara parçası yok ki tarihte bu kadar çok el değiştirmiş olsun. Hele hele Mezopotamya, tüm tarih boyunca onlarca kez el değiştirmiş. Kavimler gelmiş, kavimler gitmiş. Önce Selçuklular sonra da Osmanlılar'dan sonra gelen Türkiye Cumhuriyeti'ni de sayarsak belki de bu topraklara en uzun süre hükmeden kültür bizim kültürümüz. Dikkat ederseniz burada millet kelimesini kullanmadım. Çünkü ne Selçuklu ne de Osmanlı "Millet" adı altında toplanmış devletler değillerdi. Emperyal olmaları zaten pek çok etnik unsurla birlikte hareket etmelerini gerektiriyordu. Kaldı ki bu topraklarda GENETİK MİLLİYETÇİLİK yapmanın ne kadar saçma sapan birşey olacağını en radikal milliyetçiler bile kabul ederler. Bu topraklar üzerinde "SAFKAN" kelimesini kullanan en baştan büyük bir yanılgının içine düşmiş demektir. Madem genetik birliktelik szö konusu değildir, o zaman neden milyonlarca insan kendini TÜRK diye adlandırmaktadır? İşte burada AİDİYET duygusu ön plana çıkmaktadır. Her nekadar Selçuklu ve Osmanlı milliyet özünde bir araya gelmiş insanlardan oluşan devlet yapısına sahip olmasalar da söz konusu bu iki devlette de egemen kültür Türk Kültürüdür. Özellikle tarihsel gereklilikler sebebiyle bu her iki devlette de en öncelikli kurum Savaşan Unsurlardır. İşte bu savaşan unsurların temelini de Türkler oluşturmaktadır. Hanedanların da Türk soyundan gelmesi bu devletlerin Türk olarak algılanması sonucunu perçinlemiştir.
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder